Bir çok şair ve yazara konu olmuş İstanbul’u anlatmak sayfalar almaz. Cihanın aşık olduğu şehir. Milletlerin görmek ve gezmek için hasret kaldığı kutsal şehir. İstanbul Roma , Latin, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına ev sahipliği yapmış medeniyetler beşiği bir şehirdir. Tarihinden aldığı güzellikleriyle gelecek nesillere ışık tutan , kültürel mirasıyla gözleri kamaştıran ve büyüleyen bir şehir. Dünyanın başkenti konumunda olan bir şehirden bahsediyorum. Peygamberin gözünde görülen bir kutsal şehirden söz ediyorum. Herkesin yaşamak için gıpta ettiği ve vuslat kaldığı bir kıtalar arası bir şehri konu ediyorum.
Efsane olan bu şehri yazmak ve çizmek için kelimeler yetersiz kalıyor. Tarihini , doğasını, kültürünü, ticaretini , sanatını, şairini , kahramanını, mollasını ve farklılıklarını anlatmak yıllar alır. Hangi satırlara sığdırabilirim ki enerjisini , tarihi yapısını , büyüklüğünü, gecelerini ,semtlerini ,mekanlarını , eserlerini ve trafiğini. Çeşitli milletlerin nazarında ekol olan bir şehirdir.
Böylesine derya gibi derin olan bir şehirde yaşamak ve mutlu kalmanın sırlarını çözmek ve ayak uydurmak gerekir. Katre katre insanların akın ettiği ve çeşitli ırkların yaşadığı şehirde çevresel düzenlemeler ve uygulamalar yapmak son derece önemlidir.
Son yıllarda yükselen dev binalar , kavşaklar, tüneller, yollar, köprüler ve betonlaşan bir şehir görüntüsüyle dikkatleri çekiyor. Bu şehrin dokusunun değişime uğradığını fark ediyoruz. Bu değişimin bedelini ve yükünü yaşayan herkes ödüyor. Değişen dünyadaki ekonomik koşullar ve ülkemizdeki uygulanan düzenlemeler ve kanunlar vatandaşların yaşam şartlarını İstanbul’da zorlaştırıyor. İstanbul’da yaşam maliyeti zorlaşıyor. Yaşam koşulları ağırlaşıyor. Sıkışan dünya ticaretiyle birlikte daha fazla hissediliyor. Binlerce sanayici ve üreticiye ev sahipliği yapan İstanbul’un istihdam gücüne verdiği katkı ortadadır. Binlerce asgari ücretle çalışan veya esnaflık yapan ailelerin refah seviyesi iniş göstermektedir. Milyonlarca insanın gelir oranları düşerken gider tablosu hızla yükseliyor. Devlet mantığı her türlü yöntemle para toplamanın yollarını düşünürken, aileler artan ekonomik şartların üstesinden gelmenin hesabını yapıyor.
Son dönemlerde yapılan hizmetler sosyal devlet mantığıyla değil vatandaşların yıllar içerisinde ödemesi yöntemiyle yapılıyor. Ailelerin ödeme kalemleri geçiş , köprü , otopark , yol , su, elektrik, doğalgaz, eğitim, sağlık, internet, cezalar, telefon ve gıda ücretleri olarak artış çoğalıyor. Bu kalemleri aylık bazda inceleme yaptığımızda fakir ve fukaranın üstesinden kalkması çok zor hale dönüşüyor.
Devlet para toplayarak bütçe artışı yaparken milletin bütçesi bitiyor. Kişi başına düşen milli gelir ifadesinin reel bazda hiçbir anlam ifade etmeyeceği ortadadır. Yolsuzluk ve yoksullukla mücadele verirken böylesine artışların ziyade olması çok manidardır.
İstanbul içerisinde köprüler ve yollar tamamı parasız olmak zorundadır. Türkiye cumhuriyeti sosyal hukuk devletidir. Sosyal hukuk devletinde yollar avama hitap eder. Avama hitap eden hizmetleri devlet yapmak ve servis etmek zorundadır.
İstanbul halkını zora sokan şart ve unsurlardan derhal geri adım atılması gerekir. Referandum sürecinde İstanbul halkı bir ikaz işareti yapmıştır. Tüm bu olaylar karşısında kırmızı ışık yakmıştı.
2019 seçimlerinde yönelik İstanbul seçmeni sandığa giderken bu paradoxslarla oy verecektir. Bu ekonomik paradoxs yeni dönemi işaret edecektir. Bu yazdıklarımı dikkate almayanlar 2019 seçimlerinde hayal kırıklığına düşecektir. Bu paradoxs karşısında çare ve çözüm üretenler 2019 seçiminin galibi olacaktır. Nihayetinde İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybetmiş olacak. Bu sorunları taakkul edemeyenler düşlerinin peşlerinde koşmaya devam edebilir.
Netice itibariyle İstanbul halkı yaşanan paradoxslar karşısında müteşeddit bir haldedir. Avamın maslahatı hususunda beyanat-ı Yusuf’u dinlemek efdaldir. Cemiyetin efdali için çare üretiniz. Ferdi beşerin maslahatı için kanun ve düzenlemelerden geri durunuz. Adil düzeni kurmak ve uygulamak için yeni çarelere bakınız.
Biz ne diyorduk ‘Herkes konuşur, gerçekleri Yusuf Uzun yazar’’.
YUSUF UZUN
İSTKOP BAŞKANI