KONUTA VAR, SAĞLIĞA YOK...
Tüketicilerin tercih yönü belli oldu. Tüketimde ilk tercih konut ve kira olurken, eğitim ve sağlığımızı en sona bıraktık. Özetle araştırmaya göre kiracılıktan kurtulmak uğruna ev sahibi olmak için, boğazımızdan kesip sağlığımızı ıskalama pahasına tüm birikimlerimizi konuta yatırıyoruz.
HANEHALKI HARCAMASINDA KONUT VE KİRA ÖNDE
Hanehalkı bütçe araştırmasının 2017 yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı %24,7 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırayı %19,7 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları aldı. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan harcama grupları ise %2,2 ile sağlık ve %2,3 ile eğitim hizmetleri oldu.
TÜKETİMDE İLK TERCİH KONUT….
Hane halklarının tüketim sıralamasında konut ve kira payının ilk sırada olması inşaat sektöründeki şirketler için bir yol haritasıdır. Tüketim payının %25 seviyesinde olması konut sektörünün iştahını kabartıyor. Gelir düzeyi artan hanehalkının yeni konut alımını tercih etmesi önemli bir işarettir. Büyükşehirlerde ikamet eden kiracı hanehalklarının ilk tercihi yeni konut alımıdır. Kiracılıktan kurtulmak ve mülk sahipliğine dönüşümdür. Ayrıca eski binaların yıkılarak yerlerine çok katlı yeni lüks ve modern konutların yapılması mülk sahiplerinin ilk tercihidir. Bir çok ilçe, mahalle, cadde ve sokaklarda değişimi görebiliriz. Bu tüketim harcaması büyük ciroların inşaat sektöründe olduğunu gösterir. Özellikle İstanbul ve Marmara bölgesi ilk sıradadır. Arzın ve talebin en yüksek olduğu bölgedir. Yabancı yatırımcıların ilk tercih alanıdır.
BORÇLANMADA İLK SIRA KONUT….
Hane halkının tüketim harcamalarını analiz ettiğimizde konut ve kira payında bir önceki yıla göre 0,5 puan gerisinde görülüyor. Bunu kişi başına düşen milli gelir kaybına bağlaya biliriz. Diğer bir taraftan hanehalklarının ödemelerindeki % 25 pay, konutta vadeli ödemelerin yoğunluğuna işaret eder. Bir çok hanehalklarının bankalara ve şirketlere konut ödemesinin çizelgesidir. Hanehalklarının borçlanma yönüdür.
KREDİLİ YATIRIM RİSKİ…
Bu bağlamda bir konunun altını kırmızı çizgi ile çizmek istiyorum. Düşük gelir gruplarındaki hanehalkları ; kredili ve vadeli konut alımında yoğunluğu oluşturuyor. Bu grup gelecek tahmini gelirler üzerinden konut alımı yaptığı için ; siyasi kriz veya ekonomik dalgalanmaların olduğu dönemlerde korku ve panik havası yaşarlar. Düşük gelir tabakası mevcut şartların hiç değişmesini istemezler. Düşük gelir tabakası maddi boylarını aşan derinliklerde yatırım yapmıştır. Borç korkusu vadeler bitene kadar sürer. Siyasi iktidarın değişimine karşı refleks gösterir. Kredili ev sahibi olmak iyidir ve tatlıdır. Kriz veya dalgalanmaların olduğu anda kötüdür ve acıdır. Konutun reçetesi hacizdir. Bu hüznü ve acı reçeteyi yaşamamak için rasyonel çözümler üretmek yöneticilerin ilk dersidir.
AKTİF ÇÖZÜMLER ŞART…
Devlet harcamalarda tasarruf etmelidir. Gereksiz ödemeler kısıtlanmalıdır. Sıkı mali disiplin politikası izlenmelidir. Üretimin önü açılmalıdır. Gereksiz ithalatın önünü kesmek gerekir. Yerli üretime mani olan ithalat kalemleri; geçici olarak engel konulmalı. Cari açık periodik olarak azaltılmalı. Tarım ve hayvancılık ihmal edilmemeli. İhracatta kaybettiğimiz pazar paylar geri alınmalı. Global rekabet gücümüze engel olan şartlar derhal kaldırılmalı ve çözüm üretilmeli. Enflasyona karşı mücadeleye hız verilmeli. Döviz için acil önlemler alınmalı.
ÇILGIN PROJE BARTER SİSTEMİ,,,,
Zorunlu enerji ödemeleri için Arabistan, Irak, İran ve Rusya ve Azerbaycan ile barter sistemi kurulmalı. Böylece cari açık tarih olacak. Ülkemizin önü açılacak. Bu teklif devletimizin ve milletimizin refah ve kalkınması için çok önemlidir. Beyanat-ı YUSUF UZUN avamın maslahatı için gündeme alınmalıdır.
Sn. Cumhurbaşkanımın barter sistemini gündeme alarak ; ciddi bir araştırma ve çalışma yapması mühimdir. Bu sistem iller bazında devlet kontrolünde kurulmalıdır. Bu sistem Anadolu’da büyük bir şahlanmanın önünü açacaktır. Devletlerin istek taleplerine göre işlem ayarlanmalı. O talepler doğrultusunda devlet alım ofisleri ve depoları kurulmalı. Böylece tarladan ilk adım başlayacak. Depo, satış, ulaşım, taşımacılık, nakliye, istihdam ve ticaret dev bir alan olacaktır. Bu barter sistemiyle ülkemizdeki cari açık kamburu bitecek. Bu hayali kim yaparsa 20 yıl iktidarda net kalır. Bu sistemi kim kurarsa kursun; ilk yazan ve konuşan olarak sistemin başına adımız yazılmalıdır.