MAKRO DENGELER BOZULDU…
III. Çeyrek GSYH rakamları açıklandı. Ekonomik kriz etkisini rakamlar ile gösterdi. Taraflı medyada ise hala pembe tablo algısı sürüyor. Gizlenen ekonomik kriz; su yüzüne III. çeyrekte kabak gibi ortaya tam çıktı. Rakamlar incelendiğinde kötüye gidişin işaretleri somut olarak görülüyor. Ekonomik felaket tüm acı tablosu ile ortada. Sancılı ve sıkıntılı ayların bizleri beklediği açık. Bu sıkıntılar koli veya kömür dağıtarak yada yüze gülerek düzelmez. Dostları düşman, düşmanları dost sayarak asla düzelmez. ’’Kem aletleri’’ kemalat saymak ile asla düzelmez. Gerçek şudur ki, iyi her zaman iyi, kötü her zaman kötüdür. Biz bu tip insanlara ‘’lanetullahi aleyh’’ diyoruz. Makro göstergeler alarm çalıyor.
TARİHİ FELAKET REKORU KIRILDI…
Enflasyon ve döviz kurunun büyük yankısını toplumsal olarak hissediyoruz. Maliyet finans ,fiyat, ve döviz kurundaki artışların reçetesi ;reel sektör üzerinde büyük etki yapmıştır. Yüksek faiz ve kur farklarının etkisi sanayici üzerinde yayılmıştır. Ticaret hacmi düşmüştür. Yüksek enflasyon reel sektörü vurmuştur. Birileri olumlu tablo çiziyor. Oysa rakamlara bakınca’’ tarihi rekor’’ kırmadığımız kesindir. Cumhuriyet tarihimizin en büyük tarihi ihracat rekoru değil , bu tarihi bir rekor felaketidir. Kırılan tarihi rekoru; aslında gerçek bir kriz felaketidir. Birileri utanmasa ‘’millet ekmek bulamıyorsa pasta yesin’’ diyecek. İstihdam azaldı, işsizlik arttı, faizler yükseldi, maliyetler arttı. Fiyatlar fahiş yükseldi.
GARİBAN KAN AĞLIYOR…
Enflasyon şahlandı, döviz kuru dalgalandı ve yükseldi. Finans maliyetleri arttı, yatırımlar düştü, inşaat sektörü durdu. Üretim kapasiteleri azaldı. İhracat yerinde sayıyor. İthalat düşme eğiliminde oldu. Ulaşım ve enerji fiyatları tavan yaptı. Kısacası esnaf ve reel sektör ayakta kalma mücadelesi veriyor. İntiharlar, iflaslar daha da artmaz inşallah.
Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, III. Çeyrek: Temmuz - Eylül, 2018
Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) %1,6 arttı.
Gayrisafi Yurt İçi Hasıla üçüncü çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak (2009=100), 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %1,6 arttı. %11,1 bazındaki artışlardan %1,6 gerilendi. Tüik tarafından bazı rakamların değiştirildiğine müşahit oluyoruz. Toplumda kurumun itibarına güven her geçen gün azalıyor.
100 MİLYAR DOLAR KAYIP…
Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla %21,8 artarak 1 trilyon 13 milyar 453 milyon TL oldu. Dolar karşılığı 187 milyar 100 milyon dolar oldu. Kur farkı olmasaydı dolar karşılığı 287 milyar dolar olacaktı. Milli gelir 100 milyar dolar eridi. 100 milyar dolar kayıp oluştu. III. Çeyrek 2017 ve III. Çeyrek 2018 arasında % 54 bazında Gayrisafi Yurt içi Hasıla ( GSYH ) eridi. Bu rakam krizin ne kadar derin yaralar ve ekonomik yük açtığının net ispatı ve göstergesidir. Hiç kimse bu rakamları analiz etmeye ve konuşmaya cesaret bile edemiyor. Bu kriz reel sektör üzerinde büyük bir tahribat ve yıkım yaratmıştır.
III.Çeyrek 2017 (GSYH) 235 milyar 838 milyon dolar iken , III. Çeyrek 2018 (GSYH ) 187 milyar 100 milyon dolar oldu. GSHY cari fiyatlarla %22 artış olurken , Gayrisafi Yurt İçi Hasıla dolar bazında %26 gerileme gözlendi. Krizi yok sayanlara büyük bir ispattır. Onlar adına utanç göstergesidir.
Gayrisafi Yurt İçi Hasılayı oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; tarım sektörü toplam katma değeri %1, sanayi sektörü %0,3 artarken inşaat sektörü %5,3 azaldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise %4,5 arttı.
BÜYÜK GERİLEME DÖNEMİ…
4.Çeyrek 2018 verilerinin daha düşük olacağını tahmin ediyorum. 2017 GSYH 851 milyar dolar iken , 2018 yılında bu rakamı yakalamamız mümkün değil. En az %10 gerisinde kalacağız. Nominal enflasyon değerleriyle ileri gidiş zannediliyor Fakat reel anlamda büyük gerileme görülüyor. Artık başka ülkelerin sorunlarına değil kendi iç meselelerimiz hakkında kafa yoralım. Adam gibi adamların atamasını yapalım. Doğru , dürüst , mert , cesur ve yiğit insanların yolunu açalım. İlim ve bilim sahibi insanlara makam verelim. Atamalarda partilere ne kadar hizmet etmiş prensibi değil ülkeye ne kadar fayda sağlar diye bakalım. Devlette liyakat ölçüsünü esas alalım. Sosyal , liberal, demokrat ve dindar kişilerin önündeki setleri acil kaldıralım. Sorun derinleşmeden çareler üretelim. Yoksa bu yangında herkes payını alır.