DIŞ BORÇ REKORA KOŞUYOR
Şartlar değişiyor, sorunlar derinleşiyor. Politikalar sertleşiyor, piyasalar geriliyor, ticaret hacmi geriliyor. Güvensizlik her geçen gün artıyor. İstihdam düşüyor, işsizlik çoğalıyor. Makro ve mikro dengeler sarsılıyor. Ekonomik politikalar iflas ediyor. Çözümler yeterli gelmiyor. Siyasal iktidarın ekonomik başarısızlığı ve tutarsız söylemleri ; iş dünyasında güvensizliği iyice tetikliyor. Gariban halkın sırtındaki kambur büyüyor.
Ucube sistemin anti demokratik uygulamaları , haksızlıkları , adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri ; iş dünyasını felaketin eşiğine getirdi.
Hükümetin taraflı ve yandaş politikaları iç cepheyi olumsuz etkiledi. Aşırı sevgiye bağlı güç zehirlenmesi yaşayan iktidar ; çözülme ve dağılma sürecine hızlı girdi. Tavanını ve tabanının süratle kaybediyor. İktidar her geçen gün yalnızlaşıyor. Dostlarını kaybediyor.
Hükümet , muhalefetle uğraşırken, hem de kendi içinde oluşan muhalefetin artan sesini yavaş-yavaş hissediyor.
Tüm bu gelişmeler, gariban ve geniş halk kitlelerini inim-inim inletiyor. Cumhurbaşkanımız ,’’ Hiç olumlu bir şey yok mu ? ‘’ diye milletvekillerine soruyor. Mutlaka olumlu şeyler var fakat, her şeyde en son yapılan ve gelinen duruma göre başarılı yada başarısız sayılırsınız. Bu genel bir kuraldır.
Dış cephedeki siyasi baskılar ve ekonomik yaptırımlar sürüyor. Ticaret savaşları ülkelerin iş dinamiklerini negatif etkiliyor. İş dünyası geleceğe dönük kararlar alamıyor. İktidar ‘’SIFIR’’ sorun politikası izlerken ; yüzlerce sorunu yanlış politikalarıyla türetti. Ülkeyi ve kendi geleceğini büyük risk altına soktu. Halk ekonomik buhranla dar boğaza düşürüldü.
Borca dayalı büyüme ve hizmet anlayışı reel sektörü resmen vurdu. Döviz kur farkları, aşırı maliyetler, yüksek enflasyon, tırmanan faiz oranları ve düşen istihdam oranları devalüasyonu ve resesyonu ortaya çıkardı. Yıllar içerisinde borçlar katlanarak tırmandı. Dış borç riski kar topu gibi büyüdü. İktidarın lale devrinin meyvesi; geriye bıraktığı dış borç kamburu oldu. Otoyolları ve köprüleri yandaş şirketlere vererek ; milleti resmen isyan ettirdi.
SAYARIN KAMBURU DIŞ BORÇ BATAĞI …
Tahminler tutmadı. Hedefler şaştı. Borçlar yerinde sayıyor. Mali dengeler ayarsız. Hesaplar sürekli değişiyor.
2019 Ç1 Türkiye brüt dış borç stoku kısa vadeli 119 milyar 370 milyon dolar.
2019 Ç1 Türkiye brüt dış borç stoku uzun vadeli 334 milyar 063 milyon dolar.
2019 Ç1 Türkiye brüt dış borç stoku 453 milyar 453 milyon dolar oldu. Milli gelir (GSYH) oranı 60.6 yükseldi. Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı.
İktidarın rekor oranı %60,6 oldu. %60,6 olan borç yükü tek adam rejiminin bir meyvesi., sistemin arması, Sarayın tacı ve Ak Partinin millete bıraktığı bir rekor ödülü.
2019 Ç1 Bankacılık kesimi Türkiye dış borç stoku 165 milyar 025 milyon dolar.
Türkiye bankacılık kesimi hariç dış borç stoku 282 milyar 493 milyon dolar.
2019 Ç1 Türkiye net borç stoku 277 milyar 258 milyon dolar. Net borç stokunun milli gelire oranı %37.1 oldu.
2019 Ç1 kamu brüt iç borç stoku 701 milyar lira.
2019 Ç1 kamu dış borç stoku 564 milyar lira.
Kamu brüt toplam borç stoku 1 trilyon 265 milyar lira.
AB tanımlı genel yönetim borç stoku 1 trilyon 215 milyar lira. Milli gelire oranı %31,8
Cari açığın düşmesine rağmen dış borçların yerinde sayması makro ekonomik dengeleri bozar. Turizm gelirlerinin yaz mevsimi nedeniyle yüksek olması piyasalarda iyimserlik havası vermekte. Ancak dış borç ödemeleri dövize olan talebi artırıyor. Son 2 çeyrekte kurun aşağı olacağını tahmin etmiyorum. Dolar /TL paritesi 5,50 -6 TL arasında oynak nokta olur. İktisadi ve siyasi riskler kuru yukarı yönde tutmaya devam edecektir. Likidite ve piyasalardaki sıkışıklık bir süre devam edecektir. İktidarın ‘’rekor kırıyoruz’’ açıklamaları inandırıcı değildir. Zamanı kurtarmaya yönelik hamleler ve çıkışlar olarak görüyorum.