HUYSUZ ZÜBÜK
Bir nehrin kenarına sessizce oturup suyun akışını izlediğinizde , tüm canlıların hareketleri görülür. Yılan, çıyan , kurbağa ve balıkların mâsum yada suçlu olduğu ortaya çıkar.
Bir şehri geriden izlediğinizde tüm gerçekler dışa yansır. Memlekette yılan rolündeki insanların ne kadar kalleş , art niyetli, fesat ve bela arayan bir habis ruh olduğunu âlem bilir. Alan daraltmak adına herkesi rahatsız edip , bela arayıp , nefret ve iğrençliği doğuruyordur.
Meydanı boş bulduklarında başlarlar hırlamaya. Bunlar ile iş tutan büyükşehir de üç-beş çürük ve baba parası yiyen tiplerde vardır. Baykuş gibi gözlerler. Dış geçireceğini anlayınca ha bire bela arayıp durur. Devekuşu gibi dikizlerler para gelecek kapıları. Dürüst insanların paçalarını kaptıklarında, sırtlan ve çakallar kadar asi ve hırçınlaşırlar. Bunlara göz yuman, ardından bel aşağı söven iş insanları ve siyasetçiler de epey fazla. Öyle ya onlara piyon maşa lazım. Kunduz gibi saldırırlar. Bir av yakaladıklarında hepsi nemalanır.
Aslanın yokluğunda tilkiler, çakallar, sırtlanlar ve kaplanlar ormanda terör estirir. Aslan bir boy gösterdiğinde hepsi kaybolur. Ormanın kralı Aslandır zira.
Her şehre Aslanlar şart.
Zübüğün ruhunda soytarılık ve müptezellik aşikar...Her türlü gayri ahlaki işi yapar, el yapıyor gibi ahkam keser. Mitoman ve kolpacı bir kişiliğe sahip olması doğal bir durum.. Çünkü kelplik hareketleri ve alametleri zahiridir.. Öküzlük ve eşeklik damarındaki bir meziyet. Huysuzluğu ile aklınca topluma göz dağı verir. Tüm yöneticilere ve iş insanlarına ayar üstüne ayar çeker.
Aman haa (!) bir yüz verirseniz ; soyulmaya hazır olun. Doymaz , doyuramaz kimse bu dallamaları ..
İftira, karalama ,küfür ve hakaretler ağızından hiç eksik olmuyor. Bu zübük geçmişte hain gruba yakınlığı ile bilinir ve iş tutardı. Arkasını vatan hainlerine dayayan huysuz. Lağım faresi gibi ortalıkta dolaşan bir köstebek. Bir leş görse, onu bile koklar. Çünkü utanacak yüz yok.
Muptezel ve meczup bir zübüğe saygı duymak, itibarlı ve onurlu kişilerin yapacağı bir rasyonel davranış olamaz.
Sosyal medyada sürekli ibneler, hainler, lağım fareleri ve orospu çocukları gibi ağır sözler ve küfürler paylaşır. Bu biçim de etrafa güya parmak sallıyor... Aslında kendisini tarif ediyor. İnsanlar bir söze bakar, birde söyleyene bakar Acaba bu adam mı diye.
Zübüğün bilindik fiilleri ve icraatları
- Kumpas ve şantaj kurar.
-Dinleme ve ses kaydı yapar
-Zengin çocuklarını kullanır
-Onları kel edip haraca bağlar
-Müslüman rolü yapar.
-Devlete ve millete borcunu ödemez.
-İftira ve dedi kodu üretir.
-Müslüman ve dindarlık rolünü oynar
-Hayali faturalar ile beslenir.
- Proje altında belediyelerden iş yürütür.
-Döneklik – kaypaklık ve iki yüzlülük işin bir parçasıdır.
-15 Temmuz öncesi Gülenci ,sonrası Reisçi takılır..
-Vergi ödemeyen ,hesapları blokeli ve sayısız icra dosyasına sahip olduğu söylenir.
-Sahtekarlık ve dolandırıcılık işleri para kazanmanın basit yöntemi.
-Yolsuzluk ve usulsüzlük işlerini şiar edinmiş bir tip varlık.
--Zerre aklı olmayan gafil ve cahil bir zırtapoz.
-Sahte bayan profilleri ile iş adamlarına ve kurum yöneticilerine kumpas kurmak ve tehdit etmek.
-Tüm davalarını satılık ve yalancı şahitler ile idare eder.
- İnsanları birbirine takar ve kavga ettirir. Bilgileri ve konuşmaları avukatına verir. ve onla paslaşır. Avukatıyla ortak iş yapar. Pastayı beraber yerler. Başka isimlerde hesap tutarlar.
-İyi aile babası olduğunu yazar , çizer. Fakat her türlü ayak vardır.
-Muhbirlik ve fişleme aile mesleği , soyu Ermeni kökenli.
-Şehri yöneten bürokratlar ile poz verip “Bunlar benim arkamda" der. İşini yaptıramayınca Fetöcu diye iftira atar. Sıkça kullandığı yöntem.
-Çalıştığı herkese ve ortağına kazık atan bozuk psikopat.
Tüm bunları görünce millet ‘’insanlar değil kömür gibi zararlı mikrobik varlıklar yerin altında kalsın ve kimsenin eline yüzüne bulaşmasın’’ diyesi geliyor.
Bir şehrin sancısı…
Bağırsaklarındaki pisliği atamayan bir şehir. Kanındaki virüse yenik düşen şehir. Bir-iki böyle pislik ; kocaman bir şehrin intizamını bozar.
Damarlarındaki irini çıkaramayan bir şehir. Yaralarını saramayan bir şehir. Zincirlerini kıramayan bir şehir. Cehaletin kılcal damarlarına işlediği bir şehir. Neden nil gibi sessiz ? Neden çaresiz ? Neden sahipsiz? Niçin mutsuz ve umutsuz?
Böyle dümm … bük huysuzlara ve goo … doşlara dur diyecek cesur ve yürekli bir yönetici henüz ortaya çıkmadı.
Su testisi su yolunda bir gün kırılır...
Garibin ahı çıkar aheste aheste.