07 Mayıs 2020, 3:41: tarihinde eklendi

EŞCİNSELLİĞİN YASAL SORUMLUSU KİMLER ?

EŞCİNSELLİĞİN YASAL SORUMLUSU KİMLER ?

EŞCİNSELLİĞİN YASAL SORUMLUSU KİMLER ?

Yeryüzünde tartışmalar hiç bitmiyor. Asırlar geçse de , mesele hep aynı. İnsanlar değişiyor ancak, sorunlar sadece güncelleniyor .Konular dallanıyor ve budaklanıyor. Geçmişten günümüze kadar  insanoğlu hep,dini hükümleri ve kanunları yaşam tarzlarına göre dizayn etme çabasında  oldu.  Ehli nefs , bireyseller ve ateistler  dini özünden çıkarmak  , bozmak ve sapıttırmak maksadıyla toplumsal huzuru ve barışı sürekli tehdit ettiler. Cemiyette kaosu, radikalliği , aşırılığı ve sapkınlığı gündeme taşıdılar. Bu aslında çoğu dönemde ; dini sermaye eden kafir ve münafıkların en büyük kozu oldu.

 Toplumda dini en çok kullananlar , bu şer işleri en  çok yapan ve ahlaksızlığın, hırsızlığın, arsızlığın , haksız kazancın ve fesatlığın en çok peşinden gidenler oldu. Namussuzluğun kralını yapanlar maalesef Müslümanı oynayarak kendini topluma iyi insan olarak gösterme çabasında oldu. Şu an yine var, kimisi sözde siyasetçi , kimisi kemik yaladığını öven ; yem alamadığına söven ahlaksız müptezel taifesi. Sahtekarlıkları ortaya çıkmasın diye , şerefli ve alınteri ile duruş sergileyen herkese düşmanlar.

  Bir takım insanlar  her dönemde Allah’ın emir ve yasaklarını  inkar ettiler. Allah’ın hükümleriyle alay ettiler. Allah’ın varlığına ve gücüne meydan okurcasına aşırıya gittiler.  Cehaletlerinden ötürü şirk koştuklarının farkında bile olmadılar. Kendileri her türlü kötü işleri işlerken ;bunu haklı çıkarmak adına mutlaka nefsi bir kılıf buldular.  Herkesi kendileri gibi rezil ve aşağılık sandılar.

  Tarihte, dini meseleler ve  kutsal değerler  milletler arası siyasi krizlere hatta  savaşlara sebep oldu. Kutuplaşmalar ve ayrışmalar yaşandı. Milyonlarca insan öldü. Dindarlar ve dinsizler arasında kıyasıya  bir mücadele sürdü / sürüyor. Hak ve batıl mücadelesi kıyamete kadar sürecek.

İslam dininde zina haram kılınmış , eşcinsellik lanetlenmiş. Yeni bir hüküm veya söylem değil. Dini hükümler gayet net ve açıktır. Eşcinselliğin zina suçu kadar ağır bir suç olduğu hakkında alimler ve mezhepler ittifak etmiştir. Eşcinsellik bireysel.  bir sapkınlık ve aşağılık  göstergesidir. Allah’ın yasak koyduğu her şeyde bir hikmet olduğu bilinmelidir.  Nedensellik  hususunda tefrikaya düşülemez.

  Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş hocamızın,  zina ve eşcinsellik konuşmasında  her hangi bir tefrika veya yanlış asla yer yoktur. İslam topraklarında aynı konuyu binlerce imam ve din adamları defalarca zikretti. Fuhşun, ahlaksızlığın  ve hayasızlığın  arttığı dönemlerde Allah’ın emir ve yasaklarını haykırmak cesaret ve yürek ister.

Mesele  üç boyutlu

 DOĞRU:  

               Emr-i maruf ve nehy-i münker

       Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker, farz-ı kifayedir. Maruf, dinimizin emrettiği hususlardır. Münker ise, dinimizin yasakladığı, yani Allahü teâlânın razı olmadığı işlerdir.

Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş hoca,  zina ve eşcinselliğin çoğalması ve yasal zenimle yayılmasından  dolayı  duyduğu rahatsızlığı ortaya koydu. Gaflete düşen herkese karşı  isyan bayrağını açtı ve Hakk’ın emirlerini tekrar hatırlattı. Bir nevi tebliğ görevini yaptı. Türk kültürünün giderek çökmesi  , aile ahlakının bozulması  ve toplumsal sapıklığın ayyuka çıkmasıyla ilgili endişelerini dile getirdi. İktidar partisine bir nevi sitem etti. Siyasal iktidara ve yasal düzenlemeyi savunan gafil tayfasına  haykırdı.

HATA: Siyasal iktidar İstanbul sözleşmesi ile zina ve eşcinselliği meşru zemine taşıdı. AB  uyum yasasına göre zina ve eşcinsellik statü kazandı. Özgürlükler kapsamında  güvence altına alındı. Kısacası resmen tanınmış oldu(!)

    Eğrisiyle Doğrusuyla İstanbul Sözleşmesi

Su, hatalı kanala yönlendirildiğinde, hata suda mıdır yoksa o kanala yönlendirende midir?

 “Sputnik Türkiye radyosunun ‘Fotoğrafın Tamamı’ programına konuk olan tanınmış feminist Hülya Gülbahar, İstanbul Sözleşmesi’nin;  o dönem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in önderliğinde, Ak Partili Nursuna Memecan’ın da içinde bulunduğu bir heyet tarafından kaleme alındığını açıkladı.”

SUÇ:  Özgürlük kisvesi altında Türk aile yapısı bozuldu  ve gençler sapkınlığa sevk edildi. Bu hukuksal cinayeti kadim topraklara getiren hokkabazlar unutulmaz. Baştaki türban ile zina ve eşcinselliğe   yasal yol verildi.  Bu infialin baş sorumlusu Cumhur ittifakıdır. Kimse suçlanamaz. Allah katında ve millet nezrinde başınız eğiktir.  Neden bu gün  SP, İP ve  CHP suçlanır  anlayan var mı?  

Türk aile yapısını korumak,muhaza etmek, ahlaklı gelecek nesiller yetiştirmek adına ;tüm siyasi partiler zina ve eşcinsellik hususunda net tavırlarını ve eylemlerini ortaya koymak zorunda.  Bu tarz meselelerde CHP  içerisindeki bazı  sol görüşlü , radikal  ve uç fikirli  yöneticilerin  tavırları toplumsal değerlere zarar veriyor.

NETİCE: LGBT tarafından ilk defa resmi dernek kuruldu. Faaliyetlerine başladılar. İstanbul sözleşmesiyle hukuksal tüm sorunlar ortadan kaldırılmış oldu. Yargısal  hak arama yolları açıldı. Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş’ın sözlerinden rahatsız oldular. Ankara Barosuna  başvurdular.  Ankara Barosu işlem başlattı.

Bu tutum ve davranıştan dolayı Ankara barosu şiddetle kınıyorum. Zina ve eşcinsellik savunulamaz. Zina haram, eşcinsellik lanet bir vaka. Ancak bu yetkileri sağlayan siyasal iktidarı şeddeli kınıyorum. Başsuçlu ve baş aktör hükümet yetkilileridir.

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *