13 Aralık 2017, 3:35: tarihinde eklendi

11,1 NOMİNAL ARTIŞ ORANI

11,1 NOMİNAL ARTIŞ ORANI

Öyle garip bir dönemden geçiyoruz ki bir çok basın yayın grubu ve köşe yazarları beyinlerini ve kalemlerini ipotek    vermiş. Adeta birilerinin emir kulu gibi yazıyor ve çiziyor.  Tarafsız ve bağımsız olarak doğruyu yazanlara diyecek hiçbir sözümüz olamaz.  Habercilik anlayışı verilen paranın oranı kadar yazılıp çiziliyor. Bilgi kirliliği    medyada diz boyu devam ediyor.  Şayet birilerinin emri altında hareket edilmez ise siyasi ve ticari olarak linç kampanyasına dönüşüyor. Öyle bir konuma geliyor  ki ya  benden olacaksın veya bertaraf olmak durumunda kalacaksın.  Herkes doğruları yazarsa ve gündeme getirirse ülkemizi daha iyi noktaya taşımış oluruz. Yağdanlık yaparak veya korkarak bir yola varamayız. Yağdanlıkların ömrü güneş zuhur olunca hükümsüz olur.

Kiralık kalemlere ve yandaş isimlere bakıldığında   11,1% öylesine abartılıyor ki  ; sanki Türkiye üretim ve  dış ticaret, oranlarında reel olarak büyümüş ve önceki yıllara karşı büyük bir atak yapmış gibi hava estiriliyor. Hepimizin gönlü ister ki ülkemiz şahlansın , büyüsün , kalkınsın , şanı ve itibarı yükselsin. Bu hepimizin ittifak ettiği ulusal bir anlayış ve duruştur.

2017 yılının 3, çeyreğinde elde edilen Tüik rakamlarına göre nominal artış  25% bazındadır.   Satış ve fiyatlar  25%  bazında  artış gösterirken   bunun gayrisafi yurt içi hasıla üzerine yansıması   11,1%    olarak açıklandı. Devletin  vatandaş üzerinden aldığı paralar , vergiler, cezalar ve çeşitli ödemeler yansıması doğal olarak enflasyon  bazında nominal olarak artış göstermiştir. 

2016 yılında 862 milyar dolar eden GSYH ;  bu  2017 yılı 11 aylık olarak 615 milyar dolar yapıyor.   862 milyar üzerine   11,1%  artış korsanız    957 milyar dolar yapar.  Eğer GSYH   957  olursa reel büyüme görülebilir.  2016 yılının değerini bile yakalama şansımız yok.  Toplumu yanılmanın hiçbir kimseye faydası yoktur.

 Bu konunun altını bir kez daha burada çizmek istiyorum. 2017 yılında  üretimde ,sanayide, ve ticarette yakalamış olduğumuz performansın üzerine 2017  yılı sonu  itibariyle  çıkamadık. Ey bire gafiller ordusu;  üretim ve ticaretin enflasyon bazında genişlediği bir dönemde nasıl oluyor da reel olarak büyümeden bahsede biliyorsunuz.  Bu 11,1% reel büyümenin yansıması toplum içerinde nerede.?  Madem ki reel olarak büyüyoruz neden vergiler, zamlar, fiyatlar, ödemeler ve faizler artıyor. Büyüyen bir devlet zam yapmaz. Vatandaşına   büyümeyi  pay olarak dağıtır. Asgari ücreti artırır. Vergileri düşürür.  Yatırımları hızlandırır. Faizleri düşürür.  Kendi ulusal para birimi döviz karşısında güçlenir.  Ulusal paramız son 2 yıl içerinde    döviz karşısında  iki katı  değer kaybetti. Millet ve devlet olarak geriledik.  

Ancak 11,1%  artış ve reel büyümeyi devlet  veya  belediyeler tarafından her yıl ihale alanlar  aynı yolu yıl içerinde 3 defa ihaleye çıkaranlar mutlak olarak büyümüşlerdir.  Onların payları ve hisseleri çok yüksektir. Sanayicinin  2017 yılında   11,1% büyümesi  hayallerde kaldı.

Tarım , hayvancılık ve sanayi  büyüme görülmüyor. Büyüme konut sektöründe görülüyor.  Nedeni ise yabancılar için karlı yatırım görülüyor. Yerel para biriminin bu kadar değer kaybettiği dönemde   yabancı yatırımcılar  emlak sektörünü tercih ediyor.  2 yıl öncesi  100.000$    karşılığı  170,000 TL  yaparken şimdi  390,000TL yapıyor. Borsadaki dövizi olanlar  bozdurarak konut üzerine dönüş yapıyorlar.  Buda  yatırımcılar adına  rasyonel yöntem olarak izliyorlar.

Netice itibariyle ballandıra  ballandıra anlatılan bir büyüme yoktur. Şayet varsa cebimize giden artı bir yansıma   görülmüyor. Her yerden kuşatılmış olarak devlete her fert para ödüyor. Devletimiz para toplama noktasında taviz vermiyor. Vatandaşın tepesinde kartal kesiliyor.  

2017 yılında millet olarak  sanayi, ticaret, stres  ve depresyonda   11,1% olarak yaşlandık.

 

   YUSUF UZUN

İSTKOP BAŞKANI

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *