ANDIMIZ ASIRLARCA SÜRECEK 

Danıştay 8. Dairesi, 2018'de “Andımız kaldırılamaz” dedi. MEB itiraz etti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 8. Daire'nin kararını iptal etti. Andımız artık okullarda okunmayacak. 

Cumhur ittifakı ‘’Andımızın kaldırılması’’ şerefine nail oldu. Allem ettiler Kallem ettiler. Film fırıldak çevirdiler.   Andımızı kaldırdılar. Türk tarihine kara leke olarak yazıldı. 

Türküm, doğruyum çalışkanım demekten çok rahatsız oldular. Türklüğü içlerine sindiremediler. Yasakladılar. 

 ‘’Ne mutlu Türküm diyene’’ sözünden onur ve şeref duymadılar. Ecdatlarına saygı duymadılar. Köklerini ve tarihlerini   bir nevi inkar ettiler. Andımızı kaldırmakla kökenlerini ve soylarını oy uğruna heba ettiler. 

Kinlerini , öfkelerini ve düşmanlıklarını cumhuriyet değerlerine karşı her fırsatta gösteriyorlar. Radikal sağ uç cahil kesim bu toprakların kurucusuna karşı  kindar ve hasım oldular. Mustafa Kemal  Atatürk’ü ve onun devrimlerini kabullenemediler. Milli mücadele döneminden beri evrensel değerleri savunmadılar. İtaat ve biat kültürünü okutarak ve savunarak saltanat kurdular. Özgür karakterli  nesil istemediler. Uysal olsunlar. Koyun gibi yürüsünler dediler.   Zekat , fitre ve sadakalar ile devran sürdüler. Düşmanlıklarından ötürü mekteplere dahi çocuklarını göndermediler. Cahilliğin ve yobazlığın en büyük simgesi oldular. Öyle ya millet çalışacak , onlar hamutuyla  yutacak .

Andımıza  ideolojik, çağ dışı , faşist ve komünizmin esintilerine ve uygulamalarına benzetenler Türk milletinden bu coğrafyada rahatsızlık duyanlardır. Türk kavramından rahatsız olan ümmetçi kimliğine sarılan gafiller ve cahillerdir. Arap sevicileridir. Orta doğuya hayranlık duyan kitledir. 

Andımız 1000 yıl sürecek. Bu milletin şah damarlarına kadar işlemiştir. Andımız vatan , millet ve yurt sevgisinin bir göstergesidir. Andımız bu milletin özüdür. Andımız cumhuriyet, demokrasi, özgürlük ve eşitliktir.

Andımıza karşı riyakar ve iki yüzlü politika izleyenler bir gün yok olacak. Andımızı ve değerlerimizi kaldıranlar ve talep edenler gerçek bir beka sorunudur. Kürtlerin ve HDP seçmene şirin görünmek için yapılan bir hamledir. Çözüm sürecinin bir parçasıdır. Siyasal  iktidarın skandal projesidir. Devlet Bahçeli’nin boşa ateş etmesi, duvara konuşması ve siyaseten  kaybetmesidir.

Andımızı kaldırmak kimseye puan kazandırmaz. Aksiye kaybettirir. Sadece düşmanları sevindirir. Milliyetçi kitleyi üzer.  

Limanları , arsaları , fabrikaları ve değerli mülkleri satarak vatanseverlik olmaz. 157 ülkeye yardım yapmakla milliyetçi olunmaz. Bu kafayla gidilir ise, memleket bataklığın içerisine bir gün girer.         

    Kime yaranmak istiyorsunuz?

Bir yerlere taviz verdikçe verdinizde ne oldu ? 

Türk’e düşman olan yine düşman kalacaktır. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Bu böyle biline.

Oy mu devşirmek istiyorsunuz?

-Bakın , inanın bu da olmayacak. Buz dağı eriyor usta.

Birçok ayak takımı öyle yallanıyor ki, siyasal iktidarın ve belediye başkanlarının ve yallandığı kamu kurumunun her paylaşımını paylaşıyor. Belli iyi yallanıyor. Bu mahluk ,sefil, nesebi gayrı sahihler her taraftan besleniyor, destekleniyor. Alın teri nedir bu şarlatan ve etrafta fitne üreten , ahlaksızlığın her şeklini yapıp sonrada kaliteli insanlara kendi yaptığı pis işleri sıvamaya çalışanlar her tarafı bezdiriyor. Önce bu aç tayfasını ortadan kaldırmak gerekmez mi?

 Kedinin Hikayesi 

Kedi bir türlü doymaz ve artık daha kolay bir yol seçeyim der.

Eline 99 luk teşbih alır , suyu üfleyerek içerek farelerin yuvasının önüne gelir.’’ Ey fare kardeşlerim. Ben hacı oluyorum, gelin helalleşelim. Bakın size masa kurdum, taze peynir koydum…’’ 

Bunun üzerine genç fareler davete gitmek isterler. Yaşlı fareler uyarır ,’’Sakın gitmeyin. Düşman asla dost olmaz. Bu alçak , kansız bir mahluktur. Bunun oyunları bitmez. Sakın gitmeyin…’’der. 

Fakat bir genç fare dinlemez bu sözleri gider masaya oturur. Kedinin bir şey yapmadığını gören diğer genç farelerde masaya otururlar. Artık tamamdır. Kedi ,’Sen niye peyniri oradan kopardın , sen niye zayi ettin …’’ diyerek hepsini tepeleyip yer….