19 Eylül 2019, 10:43 tarihinde eklendi

AYLAKLAR / ÇAYLAKLAR / ÖDLEKLER

AYLAKLAR / ÇAYLAKLAR / ÖDLEKLER

TUZDA KOKMAYA BAŞLADI!

Mal cimrilerde, silah korkaklarda , karar da zayıf ve çapsızlarda  olursa düzen ve işler harap olur. 

Zemin bozuk olunca, temel de sağlam olmuyor. Çatı delik olunca, içeriye sızmalar oluyor. İçerideki de oynak olunca, kilit yeterli gelmiyor. Maya bozulunca yoğurt tutmuyor. Her şey mubah oluyor. Yani tuz da kokmaya başladı...

Asil azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır. Bu söz günümüzde çok önemli. Kendine has sözleri ve asli özellikleri olan kişiler ne kadar sarsıntı geçirirse geçirsin, soyunu ve özünü yitirmez. Yozlaşma olmaz. Benliğini kaybetmez. Karakteri değişmez. Fıtratı kolayca bozulmaz. Ancak mayasında bozukluk ve noksanlık olan kişiler  değişir. Açık verirler. Maskeler düşer. Gerçek yüzler ortaya çıkar.

Önderlik ve liderlik yapanların samimiyetsiz tavırları ve sözleri açıktır. Hiç birisinde metanet kalmadı. Metanet sahibi kişiler sağlam, kavi ve kararlı olur. Fikirlerinde sabırlı, azminde kavi, akidesinde rüsuh (Sağlamlık, devamlılık, yerinde, sağlam, sabit ve devamlı olmak.) sahibi olurlar. Hak, iman ve İslamiyet uğrunda metanet göstermek çok kıymetli bir seciye ve ahlaktır. Siyasiler günümüzde metanetlerini kaybetti. Bozulmalar başladı. Çürük armut gibi dökülüyorlar. Şahsi çıkarları uğruna her şeyi göze alıyorlar. Dini hükümlere sadık ve itaat edenlerde metanet bozulmamıştı. Zenginlik, bireysel güç ve  şehirleşme arttıkça metanet kayboldu.

Bir konuda sebat etmek bile tarih oldu. Toplumsal işlerde sebat etmek dirayet ister. Devlet işlerinde ikili oynamamak, zor karşında dayanmak, hizmetlerde kararlı olmak, verilen sözlerde durmak, ahde vefa göstermek  ve sağlam olmak sebatı gerektirir. Sebat ve metanet göstermeyen politikacılar itibarını kaybeder.

Siyasal iktidar sebat ve metaneti kaybedince, sarayda yangın başladı. Herkes birbirine ateş püskürüyor. İthamlar ve hakaretler her gün artıyor. Parti içi çatışmalar, ayrışmalar ve kopmalar hızlandı. İçe dönük çatışmalar ve gerilim sürüyor... Geçmişteki gizli konuşmalar ve verilen tavizler gün yüzüne çıkıyor. Hedefler ve çıkarlar çarpışınca suçlamalar başladı. Asildiler azdılar. Baldılar bozuldular. Yağdılar koktular. İtaat ve biat siyaseti ülkeyi dar boğaza getirdi. Demokrasi rafa kaldırıldı. Yargı siyasallaştı. Siyasi cezalar arttı. Ucube ve sakat olan sistem  daha tıkandı. Parlamento etkisiz ve yetkisiz hale dönüştü. Siyasi dengesizlik istikrarsızlığı ve güvensizliği artırıyor. Ekonomik kriz gediği büyüyor. Ekonomik daralma tırmanıyor. İstihdam oranları düşüyor. İşsizlik oranları artıyor. Yabancı girişleri hızla sürüyor. Dövizdeki volatilite devam ediyor. Yalan haberlerle günü kurtarmaya çalışıyorlar.

Siyasal hükümet gücünü kaybederken erdemli ve dürüst kişiler partiden kopuyor. Aylaklar iş başına getiriliyor. Devlet işleri beceriksiz çaylaklara teslim ediliyor. Tecrübesiz atananlar Aslan kesiliyor. Seçilmişler sürekli tehdit ediliyor. Basiretsiz ödlekler cesur rolüne giriyor. Liyakat sahibi olmayan ve hak gaspı yapanlar kahraman ilan ediliyor.

Gerçek şu ki, dik kafalılık, ümmetçi politikalar, itaat ve biat kültürü, bireysellik anlayışı, kapitalist düşünce mantığı, irrasyonel davranışlar ve anti demokratik uygulamalar; ülkeyi dini, ahlaki, siyasi ve iktisadi krizin eşiğine getirmiş. Toplum erozyona uğramış.

Siyasal iktidarın yaşadığı iç ve dış sıkıntılar Allah’ın ilahi bir darbesidir. Allah’ın azabı ve gazabı vacip oldu. Çünkü, bilerek  iyiler saf dışına atıldı. Kötüler ile işbirliği yapıldı. Onlara her şey verildi. Onlar dost kabul edildi. Dürüst, imanlı, vatansever ve masum binlerce aileyi mağdur edildi. Bilinmelidir ki, can yakanın canını Allah yakar. Allah adil olanı sever.

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *