04 Ocak 2019, 10:37 tarihinde eklendi

ÇÖL

ÇÖL

ÇÖL

Nice derin karanlıklar, ıssız geçitler.

Bir birine benzer tepeler, uçsuz bucaksız çöller.

Rüzgâr çıktığı yerden buralara gelince esmekte yorgunluk çeker.

Toz bulutlarında dumanlı dağlar ağlar.

Kızgın kumlarda dizili sarışın ceylanlar bağsız yatar.

Tasmasız develer ,  otsuz bucaklarda gezer.

Siyahlara bürünmüş beyazlar, beyazlara örtünmüş esmerler çölde gezer.

Ay ışığında kumlar sarmasında melekeler yüzer.

Çöl ortasında parlayan ay gibi

Dolaşırım aşk çölünde Yusuf misali.

Çayda akan nehir gibi

Çölde esen yel gibi

Dönerim Leyla'sına yanan mecnun gibi.

Yararım kum tepelerini Ferhat gibi

Ararım Şirini vuslat aşkıyla

Çöl yalnızlığı yel gibi saz deline dokunur.

Nokta nokta ruhuma sancılar işler

Yaratılmış bucaksız boş çöller

Sunulmuş nice nimetler canlıya

Kabına sığmayan beşer azar taşar

 

Issız çorak vadide yalnızım

Kızgın çöl taşlarında yürürüm

Yarık yaz toprağında gezerim

Sorarım kaybolan yönümü  sahrada

Gördüğüm güneşe, yıldıza ,aya

Yolum gurbet

Aşkım vuslat

Dostum çöl kahramanları

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *