06 Kasım 2019, 2:28: tarihinde eklendi

KEMERLERİ TAKIN (!) ŞİMDİ UÇUYORUZ BERİAAAT

KEMERLERİ TAKIN (!) ŞİMDİ UÇUYORUZ BERİAAAT

KEMERLERİ TAKIN (!) ŞİMDİ  UÇUYORUZ BERİAAAT

Son dört yıl makro ve mikro ekonomik dengeler acısından çok parlak yıllar olmadı. Sancılı yıllar olarak tarihe geçti. Büyük sarsıntılar yaşandı. Kritik eylemler ve değişimler görüldü.

Siyasi, askeri ve ekonomik kırılmalar, dalgalanmalar ve şoklar çıktı. Ülkeler ile politik gerilimler ve sert rüzgârlar oluştu.

Ülkeler arası iş birlikleri ve ekonomik bağlar koptu. Ekonomik ambargolar, yaptırımlar ve siyasi baskılar art arda geldi.

Diplomasiler tıkanma noktasına ulaştı.

Emperyalist güçlerin oyunları, senaryoları ve tehditleri sahnelendi.

Dostlar ve düşmanlar sürekli yer değiştirdi.

Dış politikadaki hamleler ve eylemler iç cephedeki politikayı derinden etkiledi.

Hükümetler çözüm üretmekte zorlandı. Muhalefet partilerinin büyük eleştirilerine sebep oldu..

Gelişmekte olan ülkeler faiz, kur, enflasyon, cari açık ve maliyetler acısından büyük risklere maruz kaldı.

Bizim gibi ithalata bağımlı olan ülkelerde ekonomik krizler ve pahalılık baş gösterdi. Dolar /TL volatilitesi yüksek oldu.

Kurlardaki ‘’oynaklık ve dalgalanma’’ tavan yaptı.

Türk Lirası tarihinin en büyük değer kaybını gördü.

Milli gelir aşırı değer kaybetti.

Enflasyon sürekli tırmandı. Faizler yükseldi.

Yatırımlar durma noktasında geldi. Likidite sorunu baş gösterdi. Genellikle belirsizliğin arttığı dönemlerde ‘’voatilite’’ yüksek olur. Türkiye’nin küresel piyasalardaki risk priminin (CDS) yüksek olması volatilitenin yükselişini gösterdi. SWAP işlemlerinde aşırı volatilite izlendi. Risk severlerin iştahını kabarttı.

Hükümet farklı telden çaldı. Krize inanmadı. Bildiği halde görmezlikten ve duymazlıktan geldi. Hükümet bir çok sorunu kendi politikasıyla ortaya taşıdı. Ranta dayalı yönetim şekli bireyleri çileden çıkardı. Ticari fırsat eşitsizliği iş dünyasını ciddi rahatsız etti. Büyük projeler ve ihaleler taraflı ve imtiyazlı yandaşlara verildi.

Ekonomide tekelleşme ve monopoly oluştu. Fabrikalar yerli ve yabancılara peşkeş çekildi. İflaslar peş peşe geldi. Ak dişlerine göre kanunlar ve kurallar türetildi. Demokrasiye ve cumhuriyete karşı radikal eylemler ve politik kararlar uygulandı. Algı operasyonlarıyla siyasi baskılar ve tehditler artış gösterdi. Adalet bir kişinin iki dudağının arasına sıkıştı. Parlamenter sistem sona erdi. Meclis gücünü kaybetti. Ne olduğu bilinmeyen bir sistemle ülke yönetilir hale getirildi. İtaat ve biat sistemi yeniden inşa edildi.

Sıkı tutunalım uçuyoruz (!)

Yöneticiler sürekli pozitif rakamlar açıklıyor. TÜİK hükümetin hoşuna gideceği oranları ve endeksleri açıklıyor. Oyun içerisinde oyun sergileniyor. Yutan yutuyor. Fakat varlık kuyrukları unutulmadı. Vatandaşa sarf edilen sözler halâ hafızalarda canlılığını koruyor. Cumhuriyet tarihinin en ağır ifadeleri konuşuldu. Halkın yarısı hain olarak ilan edildi.

İHRACAT

2018 ocak- ekim ayları toplam ihracat 145 milyar 789 milyon dolar.

2019 ocak- ekim ayları toplam ihracat 146 milyar 841 milyon dolar.

2019 yılı on aylık toplam ihracat artışı geçen yıla göre %2,1 oldu. Toplam uçuş yüksekliği %2,1 artış gösterdi. Dev rekor oranı . Şahane artış oranı. Basına pompalanan minicik artış.

2017-2018 12 aylık toplam ihracat rakamı 175 milyar 369 milyon dolar.

2018-2019 12 aylık toplam ihracat rakamı 179 milyar 913 milyon dolar.

 

12 aylık ihracat ortalamalara göre artış oranı %2,6 oldu. Enflasyon ve maliyetler %17 artış gösterirken, ihracat oranı enflasyonun çok gerisinde kaldı. Artan fiyatlar karşısında ihracat aynı oranda artış gösteremedi. Nominal seviyede dahi artış olmadı. Büyük gerileme ve düşüş açık ve nettir.

 

TCMB toplam döviz rezervleri 105 milyar 831 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Yİ- ÜFE Ekim ayında yurt içi üretici fiyat endeks değişim oranı, on iki aylık ortalamalara göre %22,58 artış gösterdi.

TÜFE Ekim ayında tüketici fiyat endeks değişim oranı on iki aylık ortalamalara göre %16,81 artış gösterdi.

Turizm gelirleri üçüncü çeyrekte %22 oranında artış gösterdi. Gelirler toplamı 14 milyar doları aştı. Yerel para biriminin değer kaybetmesiyle yabancı girişlerinde artış sağlandı. Ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı çeyreğine göre %15 artış gösterdi. Ziyaretçi sayıcı 21 milyon 611 bin kişi oldu. Akdeniz ve Ege bölgesine yoğun ziyaretçi artışı görüldü. ,Piyasalardaki yaşanan daralmaya ve likidite sıkışıklığına turizm gelirleri büyük canlılık ve hareketlilik sağladı.

Ekonomik güven endeksi %89,8 oldu. Mevsimsel olarak güven endeksinde azda olsa bir iyimserlik görüldü. Bu seviyenin makul ve yeterli olduğunu söylemek zordur. Makro dengeler acısından kafi değildir.

Hizmet sektörü güven endeksi %90,7 olarak gerçekleşti.

Perakende ticaret sektörü güven endeksi %102,3 seviyesine erişti.

İnşaat sektörü güven endeksi %65 seviyesinde kaldı.

Genel anlamda ekonomide ilerleme ve büyüme kesinlikle görülmüyor. Reel sektör patinaj yapmaya devam ediyor. Dış pazarlarda toparlanma ve iyimserlik asla yoktur. Üretim kapasiteleri %40 seviyesini koruyor. Yandaş şirketlerde ciddi ilerleme ve yüksek kar marjları devam ediyor. Darp hane gibi para kesiyorlar. Muslukları sürekli akıyor. Sistemleri tıkır tıkır işliyor. Bankacılık sektörü ritmini koruyor. Keyifleri yerinde. Elleri şıkır şıkır para sayıyor. Ezilenler gariban, yoksu, esnaf, çiftçi, işçi ve dayısı olmayanlar. Ömürleri borç ve fatura ödemekle geçiyor. Adalet bu ise “Batsın böyle adalet!” dedirtiyor

Şimdi “Deli Dumrul Vergileri” nefes aldırmayacak. İyi ki gökyüzü var. Seyir ücretsiz…

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *