Emeviler döneminde “Mevali Politikası” ortaya çıkmış, İslam’ın özüne  ruhuna aykırı bir uygulama. Kısaca özetlemek gerekir ise ; cahiliye devrinde  Emevilerin soy üstünlüğüne  dayanan , Arap ırkçılığını hedefleyen , Arap olmayan Müslümanları (Türkler, İranlılar, Berberiler) aşağılayan sıkıntılı bir sistemdi. 

  Kısacası  ‘’Mevali ‘’ kelimesi İslam’ı kabul eden ancak  Arap olmayan milletlere verilen isimdi.  Mevali politikası insanları sınıflandıran, ötekileştiren ve gruplaştıran yöntem.  Emevi Devletinin yıkılışının temel  sebebi, milletleri ve halkı dışlayan Mevali politikasıydı.

Araplar o kadar ileri gitmişlerdi ki ; Araplar’ın yolda mevâlî ile aynı hizada yürümedikleri, alaylarda önlerine geçmelerine izin vermedikleri, onlarla aynı sofraya oturmadıkları, camilerini ayırdıkları, onların mesleklerine aşağılayıcı bir gözle baktıkları, kızlarını mevâlînin erkeklerine vermekten kaçındıkları ve arkalarında namaza durmaktan çekindikleri  gerçek rivayetlerdir.

Emeviler dönemindeki ‘’Soy üstünlüğü’’ günümüzde parti  ,mezhep ırk ve   lider üstünlüğüne dönüştü. 21.Yüzyılda , tarihteki  savaşların muadillerinin aynısı cereyan ediyor. Sosyolojik ve Tarihsel olarak analiz edildiğinde benzerlikler bugün de yaşanıyor. Meseleler aynı . Sadece söylemler ve kavramlar farklı.

Cehaletin bedeli ağır olur. Cehaletin merhemi eğitim ve öğretimdir. Seviye düştüğünde zikzaklar çoğalır. Med -cezir olayında olduğu gibi. Milletler iki ileri bir geri gidiyor. Kendi fikir ve düşüncelerini dikta etmek isteyenler ;  demokrasinin kurallarına ve hukukun üstünlüğüne asla uymazlar.  Kendi emellerine sinsice ulaşmak isteyenler kılıflar üreterek; devletin kurumlarının altını boşaltı. Sudan bahanelerle sistem değiştirildi.

Türkiye’de millet iki kutuba ayrıldı ,ayrıştırıldı, sınıflandırıldı. Emevilerin düştüğü duruma Türkiye’de  düştü. Halk, ‘’cumhur ve millet ‘’ diye ikiye bölündü. Cumhur tarafı kendilerini ülkenin tek sahibi olarak görüyor. Millet tarafını resmen yok sayılıyor. Her türlü iftira, karalama ve hakaretler yapılıyor. Bu çamur ve kirli siyaseti  kendilerinde hak görüyorlar. Cumhur ittifakı ‘’millet ittifakına’’  mevali gözüyle bakıyor. Emevilerin  yürüttüğü mevali politikasının aynısı cumhur ittifakı yapıyor. Mevali politikası Ak partinin başına büyük bir çorap örecek gibi gözüküyor. Devlete olan güven her geçen gün azalıyor. Devlet kurumları görevlerini tam olarak icra edemiyor. Cumhur ittifakı yandaşları devlet imkanlarını ve ticari fırsatları sınırsızca kullanıyor. Türkiye’nin iç cephesi zayıflıyor. Birliktelik ve kardeşlik ruhu sönüyor. Siyasal iktidar hala söylemlerinin farkında bile değil. Yandaşları , muhalefet gördükleri herkese küfürler ve hakaretler yağdırıyor.

Emeviler döneminde mevali politikasına tepki olarak şuubiye hareketi ortaya çıkmıştı. Şuubiye akımı bilimi , sanatı ve toplumsal barışı savunmuştu. Millet ittifakının savunduğu ilkeler ; şuubiye akımına benziyor. Şuubiye akımı Abbasi devletinin iktidara gelmesine  sebep olmuştu.

Hakir görülen kitleler, büyük şuubiye hareketini  doğurmuştur. Ayrımcılığı ve üstünlüğü  ret ettiler. Eşitliği ve adil  idari hakları savundular. Şuubiye hareketi siyasi , fikri ve edebi olarak çok tutulmuştu. Millet ittifakının adalet ,hak , hukuk, demokrasi ve özgürlük mücadelesi şuubiye harekenin başarısına dönüşe bilir. Tarih tekerrürden ibarettir.